Vatandaşın 2 yıllık vekil karnesi...

14 Mayıs 2023’te yapılan genel seçimleri iki yılını doldurmak üzere. Haliyle medya ve kamuoyunda; “tıpkı belediye başkanları gibi” halkın iradesiyle seçilen milletvekillerinin performansı üzerine çeşitli değerlendirmeler yapılmaya başlandı bile.

Bu değerlendirmede; sanayi devi kabul edilen Kayseri’nin Türkiye’nin orta yerinde durduğu gerçeğinin yanı sıra Ankara’daki temsil gücünün sorgulanması da ana etkenler olarak kabul ediliyor kuşkusuz.

Dolayısıyla 10 milletvekiline sahip Kayseri’deki tablo karışık gibi görünse de parlayanlar, kendi içinde kaybolanlar, şehre temas edenler, etmeyenler kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor ve Kayserili kimin, nasıl siyaset yaptığını çok iyi biliyor.

Akar ve Böhürler…

AK Parti’nin, seçim sathında en çok zorlanacağı düşünülen iki ismiyken, şu anki dönemin istikrarlı iki ismi olarak öne çıkmayı başardı.

Hulusi AKAR: Bakanlık döneminde elde ettiği tecrübe ve devlet ciddiyeti, bugün milletvekilliğinde de devam ediyor. Sahada fazla görünmese bile Ankara’da kapıları açabilen birkaç isimden biri. “Kentin, Ankara’daki en güçlü temsil damarlarından birisi” de denilebilir. Kayseri’de özlem duyulan “ağırbaşlı” profile uygun yapısıyla beraber bürokrasideki güçlü ilişkisi ön plana çıkıyor. Vatandaştan olumlu puan alıyor.

Ayşe BÖHÜRLER: Tıpkı Bakan Akar gibi çok tartışıldı, yazıldı; “Kayserili bile değil ithal aday”, “İkinci bir Hülya Nergis vakası” denildi. Siyaseti daha kültürel ve fikir temelli yürüten profile sahip olduğunu zaman içerisinde sergiledi. Kentteki gazetecilerle kurduğu diyalog ve şehrin geleceğini belirleyecek proje/yatırımların peşine düşmesi kamuoyunda da olumlu karşılık buluyor. Kadın politikaları ve medya ilişkilerinde Kayseri’nin elini güçlendirecek gayretiyle dikkat çekiyor.  

Mahmut ARIKAN: Temiz ve naif siyaset arayanların açık adresi. Siyaset yolculuğunda çizgisini hiç bozmayan, istikrarla ilerleyen bir isim. Fazla polemiğe girmek yerine çözüm üretmeye çalışan siyasi dile sahip. Kavgadan uzak bir siyaseti tercih etmekle birlikte ülke ve şehir gündemine ilişkin yapıcı eleştiri dilini kullanan Arıkan, Kayserili vatandaşlardan olumlu not alan siyasetçiler arasında.

Aşkın GENÇ: Sadece Kayseri’de değil Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) bile tam anlamıyla kabul görmeyen bir isim görüntüsü veriyor. Daha açık ifadeyle parti içi kabul sorunu yaşıyor. Aşkın Genç’in çizdiği bu tablo, “CHP İl Örgütü’ndeki oturmuş bir kadro tarafından çevrelendi. Sıkıştığı etkisiz pozisyondan çıkamıyor” şeklinde yorumlanıyor. Hâsılı Genç, parti içi sorunlarla boğuşmaktan Kayseri’de bir ağırlık oluşturmaya zaman bulamıyor.

Çopuroğlu ve Cıngı…

Birisi teşkilatçılığı diğeri de yönetimi çok iyi bilen iki isim olarak ön plana çıkmıştı.

Şaban ÇOPUROĞLU: AK Parti İl Başkanlığı dönemindeki etkisinden kaynaklı milletvekili olduktan sonra da kendisinden beklenti hayli yüksekti. Kendine özgü çizgisiyle şehrine değer katma çabası herkesçe gözlenen Çopuroğlu; sanki çok ön plana çıkmama düşüncesi ve göze batma kaygısı yaşıyor. Oysa ki kendisinden çok daha büyük ve kucaklayıcı profil sergilemesi bekleniyor. Beklentiyi karşılayacak birikim ve azme sahip isim olarak ön planda duruyor.  

Murat Cahid CINGI: Erciyes ile özdeşleşmiş hatta Erciyes’in marka değer olmasında büyük katkıya sahip isim olduğundan hiç kimsenin kuşkusu yok. Cıngı’nın; Erciyes markasıyla elde ettiği başarıyı milletvekilliğine aynı oranda taşıyamadığı iddiasında bulunanların sayısı oldukça fazla. Açıkçası Cıngı’dan da vekil seçildikten sonra beklenti çok çok yüksekti. Cıngı, nedendir bilinmez ama kapasitesinin tamamını ve bilgi birikimini tam olarak yansıtmadı. Kendinden beklenen patlamayı gerçekleştiremedi. Adından fazla söz ettirebilir, daha fazla etkili olabilir, daha fazla ön plana çıkabilir. Bu manada birikim ve kapasite var ama… Amasını kendi de biliyor sanırım.   

İsmail ÖZDEMİR: Kayseri’den ziyade Ankara’da daha etkili bir isim şüphesiz. Dolayısıyla Özdemir’in medya ilişkileri, parti içi ağırlığı ve Meclis performansı Kayseri’de değil Ankara’da karşılık buluyor. Üstlendiği görevin yoğunluğu kentle arasında istemsizce de olsa bir mesafe oluşturuyor. Özetle; Kayserili vatandaşın ve şehrin beklentisi, Özdemir’in yoğun başkent trafiğinin gölgesinde kalıyor.

Baki ERSOY: Kayseri siyasetinde her zaman ayrı bir yerde durmasıyla dikkat çekiyor. Açıkçası, hemşehrisi, Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’in açığını da fazlasıyla kapatıyor. Şehirde problemli, çözümsüz görünen an ve olaylarda kimsenin beklemediği çıkışlar ve çözümlerle kamuoyunda yer almayı başarıyor. Zaman zaman duygusal çıkışları olsa da sert üslubu ve kararlılığı kentteki büyük çoğunluk tarafından destekleniyor. Kayseri siyaseti ve kent geleceğinde uzun soluklu görev alacak isim gözüyle bakılıyor.

Bayar ÖZSOY: Listenin en sakin, reklamsız ama en sistemli çalışan isimlerinin başında geliyor. Deyim yerindeyse, sessiz ama iş yapan vekil. Bürokrat kökenli ve sahaya hâkim olmanın avantajını iyi kullanan Özsoy, “tıpkı kent kırsalına yaptığı hizmetlerdeki gibi” işini sessiz, gösterişsiz, abartısız yapıyor. Her konuyu, işi duyurmayı, paylaşmayı sevmiyor. Bu sebepten arka planda kaldığı düşünülse de sanılanın aksine sonuç almayı başarıyor. Vatandaş da bu manada Özsoy’a ayrı bir güven duyuyor.  

Dursun ATAŞ: AK Parti’nin sürpriz transferi oldu. Transfer öncesi yer aldığı İYİ Parti saflarında Meclis’te sesini duyuramayan bir siyasetçiydi. Dolayısıyla AK Parti’ye geçmeden önceki siyasi kariyerinde, Kayserili vatandaşlardan çok olumlu not alamıyordu. AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeliği ile taçlandırılan yeni yolculuğuyla birlikte şehirde daha çok duyulan, konuşan, etkili isim olarak kabul görmeye başladı. Ataş, Kayseri’nin Ankara ayağındaki önemli isimler arasına girmeyi başardı.   

Sonuç olarak, medya ve kamuoyunun genel hatlarıyla yorumladığı bu tabloya bakarak şunu söyleyebiliriz:

Kayseri’nin güçlü bir siyasî potansiyeli var ama başkentte hâlâ hak ettiği ölçüde temsil edilemiyor.

Kayseri’nin Ankara’da 10 vekili var ama şehir hâlâ hak ettiği ölçüde temsil edilmiyor.

Birbirinden kıymetli vekillerimizin kendilerine özgü yetenek ve gayretlerini elbette ki takdir ediyor, destekliyor ve alkışlıyoruz ancak Ankara’da güçlü bir lobi kuramadığımız gerçeğini değiştirmiyor.

Kayserili; kimin çalıştığı, kimin sadece koltuk dolduğunu da net bir şekilde görüyor vesselâm.