Binlerce yıllık törelerimizden birisi de devlet erkânına olan saygı, muhabbet ve sadakattir.
Kişileri sevmez ya da sevemeyebiliriz ama temsil ettiği makama hürmet ederiz.
O sebeptir ki; kişilerin gelip geçici, makamlarınsa baki olduğu şuurunu taşırız.
Haliyle devlet erkânınca hayata geçirilmiş, toplumca da kabul görmüş bir protokol listesi vardır; kişileri değil makamları sıralayan.
Resmî yahut herhangi bir etkinlik, açılış, program gibi çoklu katılımların olduğu törenlerde de bu liste dikkate alınır, protokol sırasına göre hareket edilir.
Son zamanlarda kent genelinde bu durumun göz ardı edildiği kanaati oluşmaya başladı.
Uzun yıllar sonra yerel yöneticiler ve siyasiler gibi halkla da müthiş ilişkiler kurma becerisi gösteren bir isme kavuşan Kayseri; bu samimiyet havasına kapılıp, protokol adabından uzaklaşıyor sanki.
Peşinen ifade etmeliyim ki; birazdan isimlerini zikredeceğim iki “kıymetli” ismin de iyi niyet ve samimiyetinden kuşku duymuyorum. Aksine ikisi de hem bürokrasi hem de milletine hizmet, milleti ile kucaklaşmada yarışa tutuşacak kadar kaliteli, kalibresi yüksek, egodan uzaklar.
Malumunuz, hafta sonunda Kocasinan Belediyesi tarafından Oruçreis Mahallesi sakinlerine kazandırılan iki ayrı hizmetin açılışı gerçekleştirildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki de o programa katılan isimler arasındaydı.
Kürsüye davet edilen isimlerden birisi de AK Parti Kayseri Milletvekili Sayın Murat Cahid Cıngı’ydı.
Milletvekili Cıngı, “Sayın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız, çok değerli şehrimizin üst düzey yöneticileri, kıymetli misafirler, değerli hayırseverimiz, hepinizi saygıyla selamlıyorum” diyerek, sözlerine başladı.
Çok uzun sürmeyen konuşmasının devamına yazı konumuzu ilgilendirmediği için değinmeyeceğim.
Değineceğim hususu eminim tahmin etmeye başladınız.
Valiler; illerde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı temsil etmektedir.
Dolayısıyla hangi ile giderseniz gidin; devlet nezdinde Sayın Erdoğan neyi ifade ediyorsa il bazında da valiler aynı şeyi ifade eder.
“Şehrin en büyük mülki amiri” tanımlaması süs olsun diye yapılmamıştır.
Biliyorum ki, Sayın Cıngı’da kasıt yok.
Eminim ki, Sayın Vali Gökmen Çiçek’te gram beklenti yok.
Ama olması gereken, devlet/protokol adabımızı unutmamak, esnetmemek, es geçmemektir.
Sayın Erdoğan’ı temsil eden Sayın Çiçek’in ismini anmadan Sayın Özhaseki’ye “Hoş geldiniz” demek teamüllere uygun değildir.
Devletine ve milletine hizmet eden her isim “amasız, fakatsız” başımızın tacıdır.
Umuyor ve inanıyorum ki, bu yazı “hafiften” esnemeye başlayan protokol adamızın olması gereken hale gelmesine vesile olur.