Yöneticilerimiz bazen iş yaparken maliyet hesabı yapıyor ve karar veriyorlar ancak topluma faydasının hesabını göz ardı ediyorlar.
Maliyet hesabı bir işin ekonomik olarak oluşan bedelini ifade eder.
Ama toptan fayda hesabı ise o işin genel anlamda getirisi ve götürüsüyle topluma olan katkısını ifade eder.
Konuyu şehir içi ulaşıma getirmek istiyorum.
Büyükşehir Belediyesi, “zaten otopark konusunda sıkıntı yaşayan” şehir merkezinde park yerlerini ücretli hale getirmişti.
Her ne kadar bu ücretler vatandaş açısından yüksek olarak gözükse de çok önemli bir işlev görüyordu.
Şehir merkezinde esnafla işi olan veya kısa süreliğine iş yapan insanlar 1-2 saatlik de olsa hemen park yeri bulup işlerini rahatlıkla halledebiliyorlardı.
Uzun süre aracını park eden insanlar ise daha çok şehir merkezine dışında uygun park yerlerine park Edip en azından merkezin rahatlamasına sebep oluyorlardı.
Ancak belediye bazı bölgelerde park metre görevlerine geri çekmiş.
Yanlış duymadıysam, gerekçesi de bu yerlerin zarar ettiği şeklinde.
Konu dönüp en başta dikkat çekmeye çalıştığımız hususlara geliyor.
Zarar gerekçesiyle yapılan bu hamlenin topluma getirisi ne, götürüsü ne?
Peşinen ifade edelim ki, topluma “zerre kadar” getirisi yok!
Aksine, “onlarca” sıralanacak götürüleri var.
Vakitten kayıp; var.
Nakitten kayıp; var.
Yakıttan kayıp; var.
Nizamdan kayıp; var.
Belediyenin ilgili birimi bir parça tasarruf (!) edecek düşüncesiyle alınmış bu kararda esnafın ve vatandaşın kârına olan hiçbir hususun olmadığı aşikâr.
Belirli bir disiplin ve düzen içerisinde işleyişin sağlandığı şehir içi trafik ve park konusu her geçen gün içinden çıkılmaz hale geliyor.
Kimin, nasıl park ettiği belli değil.
Bir nizam ile belirlenmiş ve hesaplanarak boyanmış çizgilere uyan yok.
Aracını “oto galeride alıcı bekleyen otomobil misali” günlerce park yerinden kıpırdatmayanların sayısı gittikçe artıyor.
En nihayetinde de bozulan bir düzen, huzursuzlanan vatandaş, normal akışını yitirmeye başlayan, çileye dönüşen trafik tablosuyla karşı karşıya kalınıyor.
Ümit ederiz ki; belediyenin ilgili kurumları, hatta Sayın Büyükkılıç’ın mesai arkadaşları kent merkezinde park personeli çekilen cadde ve sokakları şöyle bir dolaşıp, “tasarruf derken” nasıl bir keşmekeşliğe sebebiyet verildiğini yerinde gözler ve esnafla vatandaşın sorununu düzeltme adına sağlıklı karar alırlar.
Yıllarca emek verilerek oturtulmuş, sağlıklıca işleyen bir sistemi, “kâr edemiyoruz” sözüne kurban etmeyin lütfen!