Kayseri'de bazı odalar ne iş yapar?

Günümüz şartlarında birisi çıkıp, “Abartmayın! Her şey güllük gülistanlık. Ekonomik göstergeler normal. İşler yolunda gidiyor” der mi?
Samimi olalım lütfen!
Bilir ve inanırız ki; kâinatta ölüm dışında “Allah’ın izniyle” her şeyin bir çözümü, formülü, yolu, yordamı vardır/bulunur.
Sivil Toplum Kuruluşları (STK), odalar, mesleki kuruluşların önemli bir amacı da toplumu dolayısıyla insanı merkezine alan hizmettir.
Kayseri’de bu anlamda etkili görünen “hatırı sayılır” iki odamız bulunuyor; Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) ve Kayseri Ticaret Odası (KTO).
Birisi sanayicimizin bir diğeri de tüccarımızın sözcüsü…
Allah için; KTO hiç değilse akaryakıt sektörünün sorunları, coğrafi ürünler tescil programı, yargı ve iş dünyası sempozyumu gibi bir çırpıda hatırlanacak faaliyetlere imza attı.
Peki, Sanayi Odası ne iş yapar?
Kayseri’de birçok firma “ne yazık ki” patır patır dökülüp konkordato ilan ederken, KAYSO, üyelerine “aidatlarınızı ödeyin” diye SMS gönderiyor.
Bir gün olsun, KAYSO’dan Kayseri’deki iş dünyasının gerçek sorun ve taleplerine ilişkin bir tavır, açıklama, yol haritası, tavsiye duyanınız var mı?
İş; ihracat rakamlarını açıklamaya gelince, herkes bir yarışta…
E bir de ihracat rakamlarının artırılması için yarışa girseniz ya!
Şehre “koskoca” bir Ticaret Bakanı geliyor.
Birisi de arkasına düşüp “Sayın Bakanım, şehrimize Gümrükler Başmüdürlüğü dolayısıyla Gümrük Laboratuvarı dolayısıyla da İhracatçılar Birliği istiyoruz. Kayseri’nin hem gerçek ihracat rakamlarının görülmesi hem de var olan rakamlarımızın artması için buna ihtiyacım var” demiyor/diyemiyor.
Dolayısıyla da Kayseri ihracat rakamlarının büyük kısmı Mersin ile Gaziantep’in hanesine yazılıyor.
Birileri zannediyor ki; görülmüyor, duyulmuyor, anlaşılmıyor, fark edilmiyor.
Oda başkanlığı; makam arabalarına binip, yurt dışlarında gezip, günü gün etmek değildir vesselam.