Malumunuz; 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde MHP’nin itirazıyla Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından Pınarbaşı seçimlerinin yenilenmesine karar verilmişti.
Bu kararla birlikte hem MHP hem de CHP var gücüyle seçimleri yeniden kazanabilmek için sahada çalışmalarına devam ediyor.
Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri ve partililerin mesken tuttuğu Pınarbaşı’da, Cumhur İttifakı hükümetin gücüyle ilçeye yatırım yağdırırken, CHP’liler de ellerindeki belediye gücünü devreye soktu.
Bu kapsamda CHP, Mansur Yavaş kozunu kullanarak, Pınarbaşı’da bir miting düzenledi.
Yavaş, yağmur altında gerçekleşen mitingde, ilçe halkına Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarını sunma sözü verdi. Bir anlamda, Pınarbaşı halkına, “Siz yeter ki adayımıza oy verin. Bizler de Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak, ilçenizde ihtiyaç olabilecek alanlarda yardım ve yatırım sözü veriyoruz” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının siyasi vaatlerde bulunması, CHP’nin Pınarbaşı adayına oy istemesi elbette anlaşılabilir bir durum ancak aynı saatlerde başkentin sular altında kaldığı bir manzara bir başka tartışmayı doğurdu.
Birçok kişinin, “Yurt genelinde sağanak olacağı ve tedbir alınması gerektiği bakanlık ve meteoroloji nezdinde açıklanmışken, bir belediye başkanı neden başka bir şehrin bir ilçesine miting için gider?” sorusuna cevap aradığı tartışmalar, “CHP, Pınarbaşı’na neden Genel Başkan, Genel Başkan Yardımcısı göndermedi de bir belediye başkanı gönderdi?” sorusuna da cevap arattırdı.
Tüm bunlar bir tarafa siyasilerin anlamadığı ya da anlamak istemediği husus şu olsa gerek;
Kayseri Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm imkânların seferber edildiği Pınarbaşı’na, CHP, Cumhur İttifakı’nın yapamadığı yahut yapmadığı neyi yapabilecek de seçmenden bu konuda oy alabilecek?
Keza, Pınarbaşı’daki seçmen; yerelde 30 yıllık tecrübesi ile hizmet veren Kayseri’deki belediyelere mi itimat eder yoksa Kayseri dışındaki belediye başkanlarına mı?
Yorumu kamuoyuna bırakıyorum.