Yazmaktan, söylemekten bıktık; ancak görünen o ki, daha çok yazıp, söyleyeceğiz.
O da şu:
İyi bir iktidar için güçlü ve doğru bir muhalefete ihtiyaç vardır.
Bugünün Türkiye’sinde halkın en büyük talihsizliklerinden birisi de güçlü ve doğru muhalefet edebilecek siyasi oluşum eksikliğidir.
14 ve 28 Mayıs öncesinde şirazesini kaybeden, halka kendini anlatamayan, halkın güvenine layık olamayan muhalefet paydaşlarının baş aktörü konumundaki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), genel siyasette olduğu gibi yerelde de “ne yazık ki” vatandaşın duygularına “tam manasıyla” tercüman olmayı başaramıyor.
Bu başarısızlığı taçlandırmak istercesine de kamuoyunun karşısına geçip “akla ziyan” açıklamalar yaptıklarına şahitlik ettikçe, vatandaş gibi bizlerin de ana muhalefet partisine karşı umudumuz kalmıyor.
Yerel yönetimlerin karnelerinde önemli yere sahip konulardan birisi “hiç kuşkusuz” ulaşımdır.
Herhangi bir belediyenin şehir halkına sağladığı hizmetlere ilişkin kanaat sahibi olmak isteyen herkes önce o belediyenin alt yapı ve ulaşımdaki çalışmalarına bakar.
“Konforlu ve güvenli” ulaşım sloganını benimsemiş Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Ulaşım A.Ş.’nin, “ülkedeki ekonomik sıkıntılara rağmen” kent sakinlerine sağladığı toplu ulaşım, şehrimize emsal olabilecek illerle kıyaslandığında “ucuzluğuyla” dikkat çekmektedir.
Birçok büyükşehir belediyesiyle mukayese edildiğinde fiyat politikasıyla vatandaşının yanında yer alan Kayseri Büyükşehir Belediyesi dolayısıyla da Ulaşım A.Ş., “sadece geçtiğimiz yıl” günlük ortalama 124 bin yolcu taşıma kapasitesiyle, kentin toplu ulaşımdaki yükünün büyük çoğunluğunu omuzlamaktadır.
Sadece yolcu kapasitesi değil “T1, T2, T3 adlandırmasıyla” kenti çevreleyen ağlarla raylı sistem hizmetine yenilerini eklemek için çalışmalarını sürdüren belediyeye, “sırf eleştiri olsun mantığıyla” birileri çıkıp, “Ulaşımda zarar ediliyor. Belediye zam da yapmasın, var olan zararı sübvanse de etmesin” derse, bu sözler sizi “vicdanlarda” mahkûm eder.
Evet, satırlarım CHP Kayseri Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili Özgür Özer’e…
Sayın Özer, belediyenin dünkü Meclis toplantısı sonrasında bir açıklama yaparak, “Kayseri Ulaşım A.Ş. 145 milyon liralık büyük bir zarardan dolayı sermayesine bu parayı tekrar bulup ekleme zorundadır” demiş ve eklemiş:
“Ulaşım A.Ş. Daire Başkanı Sedat Erdoğan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’a sorduk. Bu zamlar, zararlara rağmen devam ediyor, 4 yıldır bilet fiyatlarına sürekli zam yapılıyor. Bu büyük zamlara rağmen zarar da büyüyerek devam ediyor. Bunun için önlem alacak mısınız?”
Yani Sayın Özer diyor ki; Ulaşım A.Ş. toplu taşıma hizmetinden kâr elde etmiyor. 4 yıldır bilet fiyatlarına sürekli zam yapıyorsunuz. Buna rağmen zarar büyüyerek devam ediyor. Buna bir önlem alın!
Sayın Özer, açıklamanızdan çıkan sonuç şu:
Ulaşım A.Ş., halktın menfaatinden yana politika izlemesin, zarar etmesin. Zarar etmemek için vatandaşın cüzdanına göz diksin! Bilet fiyatları kâr edilecek rakamlara getirilsin. Vatandaşın canı daha fazla yansın. Ya da zam yapmasın! Çünkü zamlar sembolik oluyor, zararı kapatmıyor. Belediye, vatandaşına hizmet için 145 milyon lira zararı sübvanse etmesin, göğüslemesin!
Peki, ne yapılsın sizce?
Ağır ekonomik şartların hâkim olduğu şu günlerde belediye vatandaşın cüzdanına mı abansın?
Bu nasıl bir eleştiri sahiden anlayabileniniz var mı?
Ana muhalefetin yerel yönetimdeki grup başkanvekili geçiyor kameraların karşısına ve ciddi ciddi, “Belediye toplu taşıma ücretlerine zam da yapmasın, zarar da etmesin” diyor.
Nasıl olacak?
Aklın, mantığın ve vicdanın kabul etmeyeceği bu ve buna benzer çıkışlardan sebep “29 yıldır” vatandaş ne muhalefete yetki veriyor ne de ciddiye alıyor.