Gecikmiş bir yazı oldu; herkesten özür diliyorum.
Cumartesi akşam saatlerinde Kocasinan Belediyesi Glütensiz Kayseri Mutfağı açılışına katıldık. Bu yazıyı Pazar sabahı okuyucularla buluşturmalıydım. Açılıştan birkaç saat sonra da Beşiktaş-Kayserispor maçı için İstanbul’a hareket ettik.
Uzun süredir deplasman maçlarına gidemiyordum. Ekmek teknemizi hayata geçirmemizle ayağımız biraz daha boşa çıkmış oldu. Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız sevgili Metin Kösedağ’ın organizasyonuyla, 26 gazeteci “yorucu ama keyifli” bir yolculukta bir araya gelmiş oldu.
Cemiyet Başkanımız Kösedağ başta olmak üzere, Kayseri kafilesinin gidiş-gelişini sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Memduh Büyükkılıç, yolculuk boyunca her bir arkadaşımızla tek tek ilgilenen Basın Yayın Daire Başkanı İbrahim Özçekiç, filosuna yeni kattığı aracını tahsis eden Şahika Turizm Yücel Şahin, kazasız-belasız seyahatimizde canımızı emanet ettiğimiz firma çalışanları Ertuğrul ve Emre Bey ile tabii ki de “bizlere eşlik edemese de” yolculuğumuz boyunca görüntülü aramalarıyla varlığını hissettiren TSYD Kayseri Şube Başkanı, meslek büyüğümüz Oktay Ensari’ye içtenlikle teşekkür ediyorum.
Gelelim Glütensiz Kayseri Mutfağına…
Açıkçası, düne kadar her birimiz Çölyak hastalığı ve yerel yönetimlerin glütensiz gıda yardımına ilişkin onlarca haberi kamuoyuyla paylaştık. Keza, birçok Kayserili de Çölyak ve glüten kelimesini işitmiştir.
İşitmek ile tanıklık etmenin farkı, Kocasinan Belediyesi’nin açılışında bir kez daha ortaya çıktı.
İlçe sınırları içerisinde yüzlerce çölyak hastalığına sahip çocuk ve çocuklarının “sağlıklı” yaşayabilmesi için mücadele eden aileler…
Mutfağın tanıtımı için yapılan program gereği, KASKİ hizmet binası arkasında hizmete açılan “pırıl pırıl” tesisin bahçesine konuşlandırılmış masaların etrafında “sevinçle” koşuşturan çocukların çimlere adımlarını her defasında basışıyla yüzlerinde gülücükler açan anne-babalar…
Yavrularımızın mutluluğunu seyre dalmışken, “Ağabey, izlediğin çocuklar ilk defa burada çiğ köfte, yağlama tadacaklar biliyor musun?” diyen Kocasinan Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Mehmet Serbez kardeşimin sesiyle irkildim.
“Nasıl yani? Bu çocuklarımız çiğ köfte, kurabiye, yağlama gibi mutfağınızdan çıkacak ikramların tadını bilmiyor, daha önce hiç tatmamışlar mı?” deyiverdim.
“Ne yazık ki, hayır ağabey” dedi Serbez kardeşim:
“Glüten olan hangi gıda bu çocuklarımızın vücuduna girerse, aniden rahatsızlanıyorlar. Her vücut farklı reaksiyon gösteriyor. Kiminde vücutta şişkinlik, kiminde nefes almakta güçlük gibi hayatın olağan akışını zora sokacak tepkimeler oluyor. Kamuoyu da bizler de çölyak hastalığını biliyoruz ama görüyorsun işte, Allah yardımcıları olsun. Ne çocuklar ne de aileleri için hiç de kolay bir durum değil. Belediyemiz bu mutfağı açmadan önce görev yapacak personelimiz 3 ay boyunca Türkiye’nin İlk Glütensiz Şefi" olarak tanınan Mardin Artuklu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Süleyman Engin’den eğitim aldı. Glütensiz hizmetin verileceği alanda glüten içeren gıdaların tozunun bile olmaması gerekiyor. Çölyak hastalığı bu derece titizlik gerektiriyor.”
Türkiye’de bir ilk olan Glütensiz Kayseri Mutfağı açılışında “Maliyeti rakamsal olarak çok bir önem taşımıyor” cümlesiyle bildiğimiz mütevazılığından ödün vermeyen Başkan Ahmet Çolakbayrakdar’a, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, “Hizmetten hizmete koşuyor” sözleriyle omuz verdi.
Bu sadece “hizmetten hizmete” koşmak da değil!
Devletin gücünü, milletten aldığı iradenin yetkisiyle harmanlayıp, vicdanın sesini dinlemek, halkının derdiyle dertlenmek, çözüm üretmektir.
Hizmetlerin de en hayırlılarındandır.
Teşekkürler Sayın Çolakbayrakdar.
Türkiye’de bir ilk olan mutfağınızdan çıkacak ürünlerin kent merkezindeki tüm ilçelerimize yayılması, ülkemize de şehrimize de örnek olması, mutfak sayılarının artması temennisiyle, Allah sizlerden razı olsun.
ESKİ ESKİDE KALDI PAŞAM (!)
14 Mayıs 2023 Milletvekili Seçimleri sürecinde AK Parti’nin 10 kişilik aday listesi açıklanmış ve isimler, sıralama üzerine çokça konuşulmuştu.
O tarihlerde, meslek büyüğümüz İlter Sağırsoy’un Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürdüğü Kent Türk TV ekranlarındaki Basın Kulübü adlı program, “hararetli” tartışmalara ev sahipliği yapmıştı.
Dönemin Genelkurmay Başkanı, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Kayseri’de 1. Sıradan aday gösterilmesi tartışılırken, “Askerden siyasetçi olmaz” özetli çıkış yapmış, gerekçelerini detaylandırmıştım.
Ki; seçim sürecinde Hulusi Akar’ın katıldığı birçok programda “sert bazen de yakışıksız” cümleleri hepimizin kulağına geliyordu.
Buna benzer tartışmalar yapıldığında, “Akar da siyasete alışacak, dilini ve üslubunu yumuşatacaktır” temennisi taşıyan arkadaşlarımız vardı. İnatla, “On yıllarca askerî disiplin ile kodlanmış bir beyin, siyasete ayak uyduramaz, halkın bildiği, kabul ettiği seviyeye inemez” demeye devam etmiştim.
Cumartesi günü Kayseri Yeşilay Şubesi’ne yapılan ve Valimiz Sayın Gökmen Çiçek’in de katıldığı ziyarette, AK Parti Milletvekili Hulusi Akar yine ölçüyü kaçırarak, bir yöneticiyi herkesin içinde azarlamış!
Katılıcımlar için hazırlanmış ve her bir masaya bırakılmış broşürleri inceleyen bir yöneticimiz, broşürü tekrar katlayıp yerine koymaya uğraşırken, Akar, “Şurada bir konuşma yapıyoruz. Eve götür de katla!” diye çıkışmış.
Çok uzatmadan kısa keseyim; Sayın Akar askerî kafadan çıkamamış ve yol arkadaşlarını, etrafındakileri emir eri görüyor, kabul ediyor herhalde.
Ne siyaset ne de millet bu dili benimsemez, kabullenmez. Sayın Akar’dan birikim ve konumuna uygun daha yapıcı, kucaklayıcı, sempatik bir tavır ve dil bekliyoruz.