Yerel seçimler yaklaştıkça Kayseri kamuoyunda mevcut başkanların yeniden aday gösterilip gösterilmediği konuşulmaya başlandı.
Bu konuda herkesin bir senaryosu var.
En çok da gazetecilerin!
Pek çoğu bir bilgiye dayanmadan gönlünden geçeni, “kaynağım sağlam” diyerek, kamuoyuna pompalamaya çalışıyor.
Zira şuanda kimin aday gösterilip gösterilmeyeceğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başka kimsenin bildiğini sanmıyorum. Lakin yine de AK Parti’de “geçmişten günümüze kadar” şahit olduğumuz uygulamalar ve aday belirleme parametreleri göz önüne alındığında bazı çıkarımlarda bulunmak mümkün.
Bugünden itibaren hangi belediye başkanının yeniden aday gösterilebileceğini kendi bakış açım çerçevesinde değerlendirmeye çalışacağım.
Önce Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’ı ele alalım.
Zaten son günlerde kamuoyunda en çok tartışılan konuların başında “Büyükkılıç’ın yeniden aday olup olmayacağı” geliyor.
Bu konuda herkes kafasına göre bir yorum yapabilir ama benim en gerçekçi bulduğum ve benim de benzer düşüncelere sahip olduğum kişi Recep Bulut oldu.
Geçen hafta bir televizyon programında mealen şu sözleri sarf etti:
“Bir iki ay öncesine kadar Büyükkılıç’ın aday olma ihtimali neredeyse yok gibiydi. Özhaseki de Büyükkılıç ismine sıcak bakmıyordu. Ancak gelinen noktada Özhaseki de ‘Büyükkılıç olsa olur’ düşüncesine geldi. Kamuoyunda da diğer aday isimleri dillendikçe Büyükkılıç’a olan destek artıyor.”
Evet, benim de gözlemlerim Recep ağabeyle çok örtüşüyor. Son dönemlerde konuştuğum pek çok kişi, “ki bunların büyük kısmı Kayseri’nin idareci kesimi” onlar da benzer söylemleri dile getiriyor. Meslek örgütlerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlarının idarecileri, bürokratlar da seçim yaklaştıkça, Büyükkılıç’ın bir dönem daha olması gerektiği konusunda düşüncelerini paylaşıyorlar.
Yani demem o ki, Kayseri’de atmosfer giderek Büyükkılıç’ın yerini sağlamlaştırıyor gibi. Özhaseki’nin son dönemlerde katıldığı programlarda Büyükkılıç’a övgüler düzmesi de boşa değil! Benim yıllardır gazeteci olarak takip ettiğim Özhaseki, sevmediği veya hakkında gelecek planlaması yapmadığı birileri için bu tarz konuşmalar yapmaz.
İşte, Büyükkılıç’ın yine Büyükşehir koltuğu için en büyük aday olduğunu gören bazı çevreler “bir yerden düğmeye basmışçasına” kendisini eleştirmeye başladı.
Aslında eleştirdikleri pek de bir şey yok!
Kimse icraatları ile ilgili bir şey demiyor.
“Çalışmadı” demiyor.
“İşini iyi yapamadı” diyemiyor.
“Başarısız” diyemiyor.
“Yanlışlıklar yaptı, hırsızlık yaptı, arsızlık yaptı” gibi şeyleri akıllarından bile geçiremiyorlar.
Tek söyledikleri şey, yaşlı!
Aslında Büyükkılıç daha 70’ine bile varmadı ama yine de karşısında dile getirebildikleri tek argüman bu.
Sanki bu yaşta olmak bir suç gibi ilan etseler şaşırmayacağım!
Bu duruma bizim gazeteci meslektaşlarımız da “bazen bilerek bazen bilmeyerek” alet oluyorlar.
Bir iki haklı serzeniş ve eleştirileri bir kenara bırakırsak, diğerlerinin yaptığı bazı hesap kitap “sahiplerinin oyunlarına alet olmaktan” başka bir şey değil.
Evet, her başkan eleştirilebilir, yanlışları dile getirilebilir.
Birileri Büyükkılıç’ı isteyebilir, birileri istemeyebilir.
Ama hayatını şehre hizmete adamış bir insanla ilgili konuşurken, biraz daha vicdanı elden bırakmamak gerekir diye düşünüyorum.
Yarın bir gün bir dönem daha aday yapılırsa, eminim en çok etrafında bu insanlar yine pervane olacak!
Memduh başkana da bu vesileyle buradan bir hatırlatma yapmak istiyorum. Adaylığı açıklandığında o da yine bu isimlerle kol kola olacak, biz yine dışarıdan seyretmeye devam edeceğiz...